Tokat ilinin önemli ilçelerinden biri olan Artova, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle öne çıkan bir yerleşim birimidir. Karadeniz Bölgesi'nin İç Anadolu'ya geçiş noktasında bulunan Artova, doğal güzellikleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çeker.
Artova, Tokat il merkezine yaklaşık olarak 45 kilometre mesafede bulunmaktadır. Tokat'a bağlı olan ilçe, batısında Turhal, güneyinde Niksar, doğusunda Erbaa ve kuzeyinde Zile ilçeleri ile komşudur. Coğrafi konumu bakımından oldukça stratejik bir konumda bulunan Artova, tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır.
İlçenin tarihi dokusu, günümüze birçok eser bırakmıştır. Tarihi camiler, köprüler, konaklar ve hanlar, Artova'nın geçmişten günümüze taşıdığı kültürel mirası oluşturur. Bu yapılar, ziyaretçilere ilçenin tarihini ve kültürünü yakından tanıma fırsatı sunar.
Artova'nın doğal güzellikleri de keşfedilmeye değer niteliktedir. Yeşilliklerle bezeli vadiler, dağlar ve yaylalar, doğa tutkunlarını kendine çeker. Özellikle Ilıca Şelalesi, ilçenin en önemli doğal güzelliklerinden biridir. Bu şelale, serin sularıyla ziyaretçilere keyifli anlar yaşatır.
İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Tarımsal faaliyetler arasında hububat, meyve, sebze yetiştiriciliği ve bağcılık öne çıkar. Ayrıca hayvancılık da Artova'nın ekonomisinde önemli bir yer tutar.
Artova, kültürel etkinlikler açısından da zengindir. Geleneksel el sanatları, yöresel yemekler ve halk oyunları gibi kültürel faaliyetler, ilçenin sosyal yaşamını renklendirir. Özellikle düğünler, festivaller ve panayırlar, Artova'nın kültürel kimliğini yansıtan önemli etkinlikler arasındadır.
İlçede konaklama ve yeme içme imkanları da mevcuttur. Ziyaretçilere yöresel lezzetleri tadabilecekleri restoranlar ve konaklama tesisleri sunulmaktadır. Ayrıca ilçede tarihi konaklar ve butik oteller de bulunmaktadır, bu da ziyaretçilere farklı bir deneyim sunmaktadır.
Artova, doğal güzellikleri, tarihi dokusu ve kültürel zenginlikleriyle Tokat'ın önemli ilçelerinden biridir. Ziyaretçiler, bu güzel ilçede hem tarihi ve kültürel mirası keşfederken hem de doğanın tadını çıkarabilirler.